
çalıştığım şirketteki teknik departmandan bir arkadaş, hafta içi bu filmi verdi. bugün izleyebildim. film, steve jobs ve bill gates'in üniversite yıllarından başlayarak, apple'ı ve microsoft'u nasıl kurduklarını anlatıyor. er'dan tanıdığımız noah wyle (carter), steve jobs rolünde. pek de yakışmış. er'da severdim kendisini, başka bir rolde görmek hoşuma gitti. filmi sanatsal açıdan değerlendirmeyeceğim. ilk nedeni, televizyon filmi olması. yapımcı firma, tnt (turner network television). dolayısıyla büyük bütçeli bir film değil. hoş küçük bütçeyle de çok güzel şeyler yapılır. tam da burada ikinci nedenimi yapıştırmak istiyorum; bu aslında belgesel bir film. derdi sanat yapmak olan bir film değil. baya tarafsız olduğunu düşünüyorum, eksiklerinin ya da abartılarını bilemiyorum, zira şuana kadar aslında ne steve jobs ile ne de bill gates ile gerçekten ilgilenmemiştim.
ben pek beğendim. microsoft'un hep çalıp çırptığını biliyordum da tam olarak ne çalmış ne çırpmış bilmiyordum. gördük ki bill gates başından beri olmayanı satmış, olanı çalmış. becerikli adam. apple'ı severdim şahsen. ama onu da tanımıyormuşum. "steve jobs, steve jobs" diye gaza gelen insanlara şaşarım şimdi. adam bireysel olarak hiçbir şey yaratmamış, onu bunu gaza getirmiş, onu bunu sömürmüş, steve jobs olmuş. program yazarak, robot üreterek ulaşılacak bir yer değil bu. o yüzden bilgisayarcıların hayran olması enteresan. adamın bildiğimiz, koca göbekli, baktığımızda sadece gıdısını gördüğümüz fabrikatörlerden farklı yok. öyle hulusi kentmen gibi bir tipten de bahsetmiyorum. dünya sen ne acayip bir yersin yahu!
şunu demeye getiriyorum: bu film tavsiye edilir. bizi izlemeye devam edin anacığım.