24 Ağustos 2012 Cuma

kadıköy-kartal metrosu açılmış


başını kablosuz ağlarla sıkıştırdık, adam yine de kapıyla sevişirken halay çekebiliyor arkadaş! utansın diye her yere yapıştırdık bunları, oklarla da gösterdik. biz de enteresan mıyız neyiz? kapıları mı kapamasak? "bu adam napıyor" diye sor
salar nasıl açıklayacağız? aman neyse, şimdilik böyle afişe edelim bu utanmaz arlanmazı da, soran olursa dikkat mikkat, uyarı muyarı, bir şey sallarız. hem biz niye enteresan olalım canım? adamın kendisi enteresan. pis adam.

20 Ağustos 2012 Pazartesi

8 Ağustos 2012 Çarşamba

A vacation is a countdown, T minus your life and counting...


bu metini corey taylor okusaymış olurmuş. yıllar öncesinde dinlediğim ve ara ara tekrar dinleme isteği duyduğum stone sour - omega'yı hatırlattı bana.



bu metin vesilesiyle, banksy'e selam edelim. yıllardır graffitilerinin resimleri orada burada paylaşılır da pek az insan bunların banksy'nin olduğunu bilir. hoş belki de değildir. yanlış hatırlamıyorsam graffitilerinin kalıplartını sitesinde yayınlıyordu. ve belki de bu tanınmazlık, tam da banksy'nin istediği şeydir. ailesi bile kendisinin banksy olduğunu bilmiyormuş, banksy'nin yalancısıyım; ressam ya da dekoratör sanıyorlarmış. neyse, google, search, banksy, images. tavsiye ederim.
reklam konusuna gelince. bu aralar çevremdeki reklamcıların sayısı çoğaldı. şunu fark ettim ki, reklamcıların reklama bakışı benimkinden çok daha sert. bulundukları yer, yaptıkları iş, insanları etkileme yöntemleri çoğunu beni rahatsız ettiğinden çok daha fazla rahatsız ediyor. yine de yapıyorlar evet. ama bu sistemde ayakta durmaya çalışıyorlar. tasarımcılar, metin yazarları, senaristler, hepsi kreatif insan olmanın acısını çekiyorlar. banksy'nin metnindeki "advertisers"ı o nedenle sorunlu buluyorum. reklam verenlerle, reklamı yapan, sistem işçileri metinde karışmış durumda. oysa onlar ne kadar sisteme hizmet ediyorsa, biz de, işimiz ne olursa olsun, o kadar ediyoruz. peki sinirliyiz, öfkeliyiz, gerçekten de haklar konusunda hiç adalet yok, ama hangi konuda adil ki şuanki sistem? telif haklarına karşı çıkmak bu yüzden bana devasa bir pastanın, bir kişilik porsiyonu gibi geliyor. anarşizmse desteklediğimiz, banksy'nin yaptığı gibi, işçi partisini desteklemekle ve işçi partisine seçimlerden önce bağışta bulunarak olacağını düşünmüyorum. ama anarşizm değil daha çok sosyalizm sanırım ünlü graffitici banksy'nin politik görüşü. saygılarımı sunarım kendisine. tekrar selamlar.